Keçiler fiyatı yüksek olmayan kaba
yemlerden kolayca yararlanan bakım ve beslenmeleri kolay, süt ve et
verimiyle çiftçilerimizin gelir kaynağı olan hayvanlarımızdır.
Bu hayvanlar gerek et, gerek süt, gerekse kıl ve tiftik üretiminde
yetiştiricilerimize gelir sağlayarak ülkemiz ve aile ekonomisine
katkıda bulunmaktadırlar.
Yıllardan beri Türkiye keçi varlığında
dikkat çeken bir azalma olmakla beraber, son dönemlerde hayvansal
üretim içerisinde keçi yetiştiriciliğine ilginin arttığı
gözlemlenmektedir. Ülkemizde yetiştirilen sayıları değişiklik
gösteren farklı bölgelere uyum sağlamış yerli keçi ırklarımız
bulunmaktadır.
KEÇİ IRKLARI:
- Kıl Keçisi
- Ankara Keçisi
- Kilis Keçisi
- Honam Keçisi
- Norduz Keçisi
KEÇİLERİNİN BESLENMESİ
Süt keçilerin beslenmesinde, kritik sayılan başlıca
üç dönem vardır. Bunlar sırasıyla,
- Teke katımı ya da çiftleşme dönemi,
- Gebeliğin son 1-1,5 ayı,
- Oğlaklamayla başlayan süt döneminin ilk iki ayıdır.
Bu dönemlerde süt keçilerine verilecek
yemlerin miktar ve niteliği, verimliliği etkiler.
Teke katımı döneminde dişilerin beslenmesi;
Teke katımı zamanında, daha kaliteli bir
beslemenin uygulanmasında birçok yarar vardır. Bu yararlar
arasında sırasıyla; keçilerin tekeye gelme süresinin
kısaltılması (aşımların toplulaştırılması), ikizliğin
artırılması, gebe kalma oranını yükseltilmesi ve gebeliği
başarıyla sürdürülmesi sayılabilir. Buna aşım ya da katım
dönemi beslemesi adı verilir.
Teke katım dönemi beslemesi yaklaşık
4-6 haftalık bir süreyi kapsar. Bu süre içinde süt keçilerine
1-1.5 kg’a kadar kuru ot ve 250-300 gr. arpaya eşdeğer karma yem
verilebilir. Ancak, keçiler dışarıda otluyorsa, ayrıca kuru ot
vermeye gerek yoktur, yalnız karma yem verilir.
Tekelerin Beslenmesi
Aşım döneminde tekenin beslenmesine de
özen gösterilmelidir. Tekelere verilecek karma yem, sperma verimini
ve kalitesini artırır ve aşım kabiliyetlerini artırır.
Tekelerin beslenmesine, aşım döneminden
önce başlanarak verilen toplam yem %10-15 düzeyinde artırılır.
Bu düzey aşım dönemi boyunca hatta aşımdan sonra 4-5 hafta daha
sürdürülür.
Teke katım döneminde, serbest olarak
yedirilen kaliteli kuru ot yanında teke başına günde 300-500 g
tahıl karışımı yem verilir.
Teke katım döneminde, keçi ve tekelerin
mineral madde ihtiyaçlarını karşılamak için yalama taşından
yararlanılmalıdır.
Gebeliğin Son Dönemi Beslemesi
Gebe keçilerde gebeliğin son 1,5 ayı
oğlağın ana karnında en hızlı büyüdüğü ve memenin giderek
geliştiği döneme rastlar. Bu dönemde dengeli ve yeterli beslenen
anaç keçilerin oğlakları iri doğar ve memenin süt üretme gücü
uyarılır. Ayrıca ananın güçlü kılınması ikiz doğurma
olasılığı yüksek süt keçilerinde önem kazanır.
Gebeliğin son döneminde yem tüketimi
azalır. Bununla birlikte, karma yem içeriğinin protein, enerji ve
mineral yoğunluğu artırılmalıdır. Enerji düzeyi, karma yemdeki
buğdaygil dane yemin yüzdesini yükselterek artırılmalıdır.
Diğer yandan kalsiyum düzeyi artırılır ancak süt humması
riskini azaltmak için gebeliğin son iki haftasında düşürülmelidir.
Sütçü keçi başına verilecek karma yem
miktarı, 40-50 kg’lık keçiler için gebeliğin ilerleyen
dönemlerinde 200 g dan başlayarak 600-700 g kadar yükseltilebilir.
Kaliteli kuru ot miktarı 0.5 ile 0.8 kg arasında değişebilir.
Süt Veriminin İlk Döneminde Besleme
Süt keçilerinde süt veriminin en yüksek
olduğu dönem, oğlaklamadan sonraki ilk 6-8 haftalık dönemdir. Bu
dönemde en yüksek düzeyde süt elde etme bununla birlikte anayı
sağlıklı tutmak için dengeli ve yeterli bir besleme düzeni
gereklidir. Ananın süt miktarının yeterli olması aynı zamanda
süt emen oğlakların hızlı gelişmesi açısından da önemlidir.
Sağmal keçiler için iki seçenekli süt karma yemiyle
besleme sistemi uygulanabilir;
- Sağmal keçiler, süt verimlerine göre gruplandırılır. Süt yemi karması sağım sonrası verilmesi tercih edilmelidir.
- Her bir sağmal keçi, süt verimine göre yemlenebilir. Ancak bu uygulama, çok yüksek verimli keçiler için geçerlidir.
Üretilen her litre süt için, kuru otun
dışında 400-600 g süt yemi karması hesaplanır. Süt yemi
karması, %16 ham protein ve ortalama 700 kcal net enerji
içermelidir.
Yem fabrikalarından alınacak süt yemi dışında,
yetiştiricilerin kendileri de karma yem hazırlayabilirler. Örneğin
bir litre süt için keçilere (350 g arpa + 100 g pamuk tohumu
küspesi) ya da (250 g arpa +100 pamuk tohumu küspesi + 100 g mısır)
karışımından oluşan karma yem hazırlanabilir.
Sağmal dönemde, keçilere verilecek karma
yemin protein, vitamin ve mineral düzeyi kadar enerji içeriği ve
düzeyi de önemlidir. Enerji kaynağı büyük ölçüde tahıllardan
karşılanmalıdır.
Keçilerinin Beslenmesinde Temel İlkeler
- Keçiler, sığır ve koyunlardan farklı olarak ağaç yaprakları ve dallarından yem olarak yararlanabilirler.
- Kaba yemler, genellikle hayvanların yaşama gereksinimlerini karşılamada kullanılmalıdır. Yeşil yemin ve otlağın bulunmadığı dönemlerde keçilere kuru ot ve kuru yonca verilmelidir. Keçilerin kaba yem ihtiyacı şeker pancarı posasından da karşılanabilir.
- Havuç, şalgam gibi kök ve yumru yemler de keçi beslemede kullanılabilir. Ancak bunlar iştaha göre değil sınırlı verilmelidir.
- Süt keçilerinin beslenmesinde genellikle sağmal dönemde yeşil silo yemlerinden yararlanılabilir. Verilecek silo yemi miktarı, keçilerin günlük kuru madde ihtiyacının %40-60’ını karşılayacak düzeyde olmalıdır. Silo yemleri, sağımdan 3-4 saat önce yedirilmelidir. Günlük silaj miktarı 1-3 kg kadar olabilir.
- Yüksek süt verimli keçilerin ihtiyaçlarını tam olarak karşılayabilmek için kaba yemlerin karma yemlerle desteklenmesi zorunludur.
- Keçilere verilecek karma yemin enerjisi, mısır ve buğdaygil dane yemler ve bunların değirmencilik artıklarından, protein ihtiyacı pamuk, ayçiçeği gibi yağlı tohum küspelerinden karşılanmalıdır.
Keçilerin Otlatılması
Türkiye'de, az sayıda yetiştirilen süt
tipi keçilerin dışında kıl keçilerin yaşama ve verim payı
ihtiyaçları çoğunlukla meradan karşılanır. Keçi meraların
ağırlığını da orman meraları oluşturur. Denetimli ve bir
örnek otlatma yapılarak, hem orman meralarının aşırı tahribatı
engellenebilir hem de keçilerin gereksinimleri daha yüksek düzeyde
karşılanabilir.
Denetimli ve bir örnek otlatma için
aşağıdaki noktalara dikkat edilmelidir;
- Sürü büyüklüğü 100-150 baş keçiyi aşmamalıdır.
- Sürü meraya en çok 100 m. genişlikte ve 50 m derinlikte bir örnek bir şekilde dağıtılmalıdır.
- Keçiler dakikada 4-5 m yol alacak bir hızda yürütülmelidir. Çoban sürünün önünde yürümelidir. Olası ise bir yardımcısı olmalıdır.
- Koruma amacıyla 80-100 baş keçiye bir köpek hesaplanmalıdır.
- Geniş alanlı meralarda otlatmaya meranın bir kenarından başlanmalı, 150-200 m genişlikte bir şerit sonuna kadar otlatılmalı, sona ulaşıldığında geri dönülerek şerit bir kez daha otlatılmalıdır.
- Engebeli meralarda otlatmaya eteklerden ve yemin en iyi geliştiği yerden başlanmalı, keçiler daha sonra yukarıya doğru yavaş yavaş tırmandırılmalıdır.
- İlkbahar ve sonbahar aylarında hayvanlar tam gün olarak otlayabilirler. Ancak keçiler yazın sıcaktan dolayı öğle sırasında otlamayı sevmezler ve meradan yeterince yararlanamazlar. Bu nedenden dolayı gündüzün gölgeliklerde dinlendirilmeli, akşamüzeri meraya çıkarılmalı ve otlatma gece sürdürülmelidir. İlkbaharda ve sonbaharda, sabah saatlerinde kırağıya dikkat etmeli, kırağı çözüldükten sonra meraya sokulmalıdır.
KEÇİLERDE BAKIM-YÖNETİM
Teke Katımı
Tekenin, kızgınlık gösteren keçilerle
çiftleştirilmesi olayına aşım ya da teke katımı denir. Teke
katımı, Türkiye’de genellikle günlerin kısalmaya başladığı
ve kızgınlığın en çok görüldüğü sonbahar mevsiminde olur.
Çünkü diğer mevsimlerde kızgınlık ya hiç görülmez ya da çok
belirsiz geçer.
Teke Katımı Yöntemleri
Keçilerde aşım, rastgele, sınıf usulü ya da elde
aşım diye anılan yöntemler ile yapılabilir.
Rastgele (Serbest) Aşım
Rastgele aşım, yetiştirmenin çok ilkel olduğu büyük
keçi sürülerinde uygulanan bir aşım yöntemidir. Keçi sürüsüne
yetecek sayıda teke, ya sürekli olarak ya da aşım mevsiminde
sürüde bırakılır ve her teke, tümüyle kendi içgüdüsüne
göre rastgele istediği kızgın keçiyle çiftleşir. Teke başına
öngörülebilecek keçi sayısı 30-35’dir.
Sınıf Usulü Aşım
Sınıf usulü aşım, rastgele aşıma göre biraz daha
gelişmiş bir teke katımı yöntemidir. Bu yöntemde verim
düzeylerine göre oluşturulacak keçi gruplarına uygun özellikte
bir ya da birden çok teke katılır. Yöntemde aşım tümüyle
rastgele olmayıp, biraz daha sınırlanmıştır. Doğan oğlakların
ana ve babaları ancak her gruba bir baş teke verilmişse belli
olur. Rastgele aşım yönteminden daha uygun olan bu yöntemde, teke
başına 40-60 baş keçi hesabına göre planlama yapılabilir.
Elde Aşım
Elde aşım, soy kütüklü yetiştirme
yapan keçicilik işletmelerinde uygulanır. Önceden hazırlanan bir
aşım planına göre seçilmiş tekelerin sürüdeki kızgın
keçiler ile çiftleşmeleri sağlanır. Kızgınlık gösteren
keçiler, arama tekeleriyle saptanır. Keçilerde kızgınlık
belirtilerini gözlemek koyunlardan daha kolaydır. Çünkü
kızgınlıklar daha belirgindir. Kızgınlığın saptanması ve
aşım işlemi sabah ve akşama yakın saatlerde yapılır. Elde
aşım, en iyi teke katım yöntemidir. Soy takibi olanağı ile
birlikte tekelerin daha iyi kullanımını sağlar. Teke başına
öngörülecek keçi sayısı 90’a kadar çıkabilir.
Gebelik
Keçilerde, kızgınlığın normal döngü
süresi, sonunda yinelenmeyişi, gebeliğin ilk belirtisi olarak
kabul edilebilir. Gebeliğin sonuna doğru daha da belirginleşmek
üzere, karın yavaş yavaş büyür ve memeler giderek gelişir.
Sağrı kasları, döl yatağının (rahim, uterusun) ağırlaşıp
sarkmasıyla içeri çöker. Sağrı kemikleri belirgin bir durum
alır. Meme başları sıkıldığında koyu, yapışkan bir sıvı
gelir. Gebe keçilerde görülen başlıca davranış değişiklikleri,
yem yeme isteğinin artması, kimi hayvanlarda yem seçme
alışkanlığının oluşması, tekeyi yaklaştırmama ve genel
sakinleşme olarak sıralanabilir.
Bu nedenle, gebe keçilerin bakım ve
beslenmelerine daha çok özen gösterilmelidir. Keçilerde gebelik
süresi, 144 gün ile 157 gün arasındadır. Ortalama 5 ay kabul
edilir.
Oğlaklama
Doğum olayı, kimi doğum denetimi altında
ve üç aşamada gerçekleşir;
1- Hazırlık aşaması
2- Yavrunun dışarıya çıkartılması
3- Sonun(Plasenta) atılması.
Ters geliş ve pozisyonlara bağlı durumlarda ise
yardım özen gerektirir. Son aşamada “son” adı verilen yavru
zarlarının döl yatağını terk etmesi, genellikle 5-6 saat sonra
olur. Yeni doğuran keçiler bu zarları çoğu kez ya kısmen ya da
tümüyle yerler. Keçilerde seyrek de olsa yavru zarlarının döl
yatağı içinde kalması söz konusu olabilir.
Oğlak Büyütme
Doğal (Analı ) Büyütme
Türkiye'de keçicilik işletmelerinde oğlaklar
genellikle doğal yöntemle yani 2-3 ay süreyle anasının yanında
bırakılıp onu emmesini sağlayarak büyütülür. Emiştirme
döneminin süresi, işletmeden işletmeye ayrım gösterebilir.
Ortalaması 60 gün olarak kabul edilebilir.
Oğlakların Yavrulukta Büyütülmesi
Süt keçiciliğine yönelecek işletmelerde oğlak
verimi artacaktır. Bu durumdaki işletmelerde ikiz ya da üçüz
oğlakların hızlı gelişmesini sağlamak, yemden yararlanmayı
hızlandırmak ve sütten kesimden sonra oluşabilecek stresin
etkisini azaltmak amacıyla yavruluk, adı verilen düzenlemelerden
yararlanılabilir. Yavruluklarda aynı zamanda temiz ve taze su
bulundurulur.
Yavruluktan yararlanılarak uygulanan beslemede dikkat
edilecek konular şunlardır;
- Yavrulukta oğlakların önünde taze ve sürekli yem bulunması çok önemlidir.
- Asla yavruluk boş bırakılmamalıdır.
- Oğlaklar, yavruluklara büyütme dönemine geçerken yavaş yavaş alıştırılmalıdır. Aksi durumda, birden bire başlayacak fazla karma yem tüketimi Çelerme'ye (Enterotoksemi) neden olabilir.
- Yemlikler, su, yağmur, kar gibi istenmeyen etmenlerden korunmalı ve bütün yemlikler karma yem ile dolu olmalıdır.
- Islak yemler küflü olabilir, bu nedenle yemlikler, sık sık kontrol edilmeli, bozuk yemler varsa yemlikten uzaklaştırılmalıdır.
- Özellikle karma yemliklerdeki yem akış hızı çok iyi takip edilmelidir.
- Derin ve eğimli karma yem yemlikler, oğlaklar için bir tehlike oluşturabilir. Bu da oğlaklarda ölüme neden olabilir.
- Açık yemlikler, oğlak büyütmede kullanılabilir. Ancak yemlikler sık temizlenmeli ve en az günde iki kez doldurulmalıdır.
- Açık yemlikler kullanıldığında oğlaklar, kim zaman yemliklerin içine girerek idrar ve dışkı yaparlar. Bu durum aynı zamanda yem kaybına neden olur.
- Yavruluklar, oğlakların gün boyunca bölme içinde gezindikleri suluk, gölgelik ve diğer yapılara yakın olmalıdır. Oğlaklar, özellikle karınları doyurunca zıplama, tırmanma ya da diğer oyun davranışlarında bulunur. Bu amaçla yavruluk yakınlarına ağaç kütük, kaya parçası gibi cisimler konularak oğlakların oynamalarına yardımcı olunur.
Anasız (Yapay) Büyütme
Anasız büyütme, özellikle oğlak
veriminin yüksek, buna karşılık keçi sütünün yüksek fiyatla
değerlendirildiği ülkelerde yaygın olarak kullanılmaktadır.
Türkiye'de de süt keçiciliğinin gelişmesine paralel olarak
oğlakların büyütülmesinde anasız büyütme devreye girebilir.
Anasız büyütmede oğlaklar, doğar
doğmaz analarından ayrılarak, özel biberonlarla, ya da özel
emzikli kovalarla elden emzirilir. Bu büyütme yönteminde
oğlakların besin gereksinimi ana sütü ya da aynı besin
değerindeki ve "yapay süt" olarak adlandırılan özel
mamalarla karşılanır.
Bu yöntemde dikkat edilecek noktalar şunlardır;
- Oğlaklar aç kalmamalıdır,
- Ağıl iyi bir şekilde havalandırılmalıdır,
- Ağıl sıcaklığı 12-18 °C arasında tutulmalıdır,
- Temiz ve sağlıklı bir ortam sağlanmalıdır.
Emiştirme süresi 6-8 hafta ile 10 -12 hafta arasında
değişebilmektedir. Emiştirme süresinin ve oğlaklara verilecek
günlük yapay süt miktarının belirlenmesinde öncelikle keçi
sütü ile yapay sütün, yani mamanın besin değeri ve fiyatı
dikkate alınır.
Özellikle keçi sütünün yüksek fiyatla
satıldığı yerlerde ve gerekli emiştirme düzeneği olan
işletmelerde yetiştiriciler, oğlak büyütmede ana sütü yerine
süt ikame yemi de kullanmaktadır. Ancak yapay sütle besleme,
özellikle sağlık açısından dikkat ve titizlik isteyen bir
uygulamadır. Her emiştirme sonrasında ekipmanların temizliği çok
önemlidir. Temizlik ve sağlık koşullarına dikkat edilmemesi
durumunda kanlı ishal tehlikesi ortaya çıkabilir. Yapay büyütme
yapılan keçicilik işletmelerinde oğlak bölmelerinin alanı, yaşa
göre ve oğlak başına altlık kullanılan beton tabanlı ağıllarda
1,8-2,4 m2, ızgara tabanlı ağıllarda ise 0,6-1,2 m2 olarak
hesaplanır.
Sağım
Süt keçisi yetiştiriciliğinde, en önemli işlerden
birisi sağımdır. Sağım, elle ya da makineyle
gerçekleştirilebilir.
Elle Sağım
Keçilerde sağım, yandan ya da arkadan
yapılır. Sağım, meme ucundaki birkaç damla süt dışarı
akıtıldıktan sonra meme, baş ve işaret parmakları arasında ya
da bükülmüş baş parmak dışıyla işaret parmağı arasında
sıvazlanarak yapılır. Sağımdan önce oğlağın kısa bir süre
anasına bırakılması ya da sağım öncesi masaj, sütün memeden
daha kolay salınmasına yardım eder. Sağımda, süt kovasına bir
süzgeç konarak, süte gübre karışması önlenmelidir. Keçilerde
sağım, genellikle 2-3 dakikada yapılır. Sağım sırasında keçi
ürkütülmemelidir.
Makineli Sağım
Keçilerin makineyle sağıma alıştırılması sığırlara oranla
daha güçtür. Ayrıca makineli sağımdan sonra memede kalan sütün
elle alınması gereği, işçiliği artırır. Sağım
makinelerinin, temizlik ve dezenfeksiyonu özen gerektirir. Aksi
durumda, çeşitli bulaşıcı meme hastalıklarının sürüde
kolayca yayılması yanında sağılan taze sütün daha sağım
yerinde enfekte olmasına ve bozulmasına neden olabilir.
Keçilerde Kırkım
Kırkım, kılın elde edilmesi kadar
hayvan sağlığı yönünden de önemlidir. Vücudu örten kıl
örtüsü, kışın vücuttan ısı kaybına engel olmakla birlikte
yazın vücuttaki ısı ayarlamasını güçleştirir. Dolayısıyla
keçilerin yılda bir kez kırkılması gerekir. Uygulama, iklim
koşullarına göre ilkbahar sonu ya da yaz başında yapılır.
Kırkımda hayvanların yaralanmasını önlemek ve kırkımın
düzgün yapılması esastır. Kırkım işinde, ülkemizde çoğunluk
“kırklık” adı verilen basit makaslarla yapılmaktadır. Ancak
bunun yanında çeşitli tipleri olan kırkım makineleri de
kullanılmaktadır.
Vücut Bakımı ve Temizliği
Süt tipi keçilerde vücut temizliği,
meme ve tırnak bakımı önemlidir. Süt tipi keçilerin günde 1-2
dakika tımar edilmesi, onların temizlenmelerini ve bakıcılarına
alışmalarını kolaylaştırır. Tımara keçinin boynunun yan
taraflarının sert kıllı bir fırçayla taranması ile başlanır.
Tımar sırasında fırçaya kısa hareketler yaptırmak kopmuş
kılların, çamur ve pisliklerinin daha iyi temizlenmesini sağlar.
Meme Bakımı
Sağmal keçilerde sağımdan önce ve
sonra memenin yıkanması ve olanak varsa antiseptik bir sıvıyla
temizlenmelidir. Meme başlarının kuruyup çatlamalarını önlemek
için antiseptik sağım pomatları kullanılmalıdır. Keçilerde,
normal meme başları dışında anormal meme başları da
görülebilmektedir. Kalıtsal bir kusur olarak ortaya çıkan bu
oluşumların kimi basit bir deri uzantısı kimileri de bir süt
salgı beziyle bağlantılı olabilir. Böyle meme yapısına sahip
olan keçilerin damızlıktan çıkarılmaları gerekir. Bu meme
başları basit bir eğri makasla kesilip uzaklaştırılabilir.
Ancak asıl meme başlarının hemen yanında olanlarının
uzaklaştırılması zorunlu olsa da kesilmeleri durumunda asıl meme
başı zarar görür.
Tırnak Bakımı
Uzun süre meraya çıkmayan süt
keçilerinin tırnakları uzayabilir. Bu durum hayvanın hareketini
güçleştirir ve çeşitli duruş bozukluklarına neden olabilir.
Özellikle tekelerin arka ayak tırnaklarının uzaması aşımda
büyük güçlükler yaratır. Bu nedenle zaman zaman uzayan
tırnakların kesilmesi gerekebilir. Tırnak kesimi, tırnak bıçağı
ya da makası aracılığıyla yapılır. Keskin bir bıçak ile de
tırnak kesimi kolaylıkla yapılabilir. Tırnak kesiminde dikkat
edilmesi gereken konu, canlı tırnak dokusunun zedelenmemesi ve
tırnağa rahat yürümeyi sağlayabilecek düzgün şeklin
verilmesidir. Tırnak kesme sırasında hayvanlar elden geçirilirken
görülecek diğer yara ve apseler de antiseptiklerle dezenfekte
edilmelidir.
Oğlaklarda Boynuz Köreltme
Süt tipi oğlaklarda, boynuz köreltme
sıklıkla yapılması gereken bir uygulama olarak karşımıza
çıkar. Oğlakların ileride boynuzlu mu yoksa boynuzsuz mu olacağı
doğumdan hemen sonra boynuz düğmelerine bakılarak anlaşılabilir.
Boynuzsuz oğlakların başındaki kıllar, boynuzlu oğlaklara göre
çok daha düzgündür. Boynuz yerlerindeki kıllar kesildiğinde
boynuz düğmeleri görülebilir. Kılsız küçük alanlar
gözlenebilir. Boynuz düğmeleri gözlenen 3-4 günlük yaştaki
oğlaklarda boynuz köreltme, kimi kimyasal maddeler ile ya da
dağlanarak yapılabilir.
Oğlaklarda Koku Bezi Köreltme
Tekelerde koku bezlerinin saldığı koku,
keçi ürünlerini olumsuz yönde etkiler. Özellikle çiftleşme
mevsiminde tekelerin kokusu daha belirgindir. Bu durum sütün
kokmasına neden olur. Bu nedenle ileride teke olacak oğlaklarda
boynuz köreltme ile birlikte koku bezleri de kolaylıkla
köreltilebilir. Oğlakların koku bezleri boynuz düğmelerinin
hemen arkasında ve boynuz düğmelerine göre birbirlerine daha
yakındır. Koku bezlerinin bulunduğu yerler parlak, kalın ve koyu
renkli bir deri tabakası görünümündedir. Bu bölgedeki deri,
çiftleşme mevsiminde daha kalın ve buruşuk bir görünüm
almaktadır. Boynuz köreltme sırasında boynuz düğmesi
etrafındaki kıllar kesilirken koku bezleri üzerindeki kıllar da
kesilerek dağlama yapılabilir. Dağlama işlemi 10 saniyede
tamamlanmalıdır.
Eneme, Burma( Kastrasyon )
Keçi yetiştiriciliğinde enemenin en önemli amacı,
damızlık dışında kalan tekelerde eşeysel işlevlerini
durdurarak, eşey hormonlarının etkisiyle meydana gelen ve ete
sinen kokunun yok edilmesidir. Tekelerin enenmesi çeşitli
şekillerde yapılmakla birlikte, en çok uygulananı kuru enemedir.
Kan damarlarının boğulmasıyla beslenemeyen teke yumurtalıkları
(testisler), bir süre sonra gelişemez ve işlevini yerine
getiremez. Teke yumurtalıklarının boğulması işinde ya Bordizzo
pensi, ya da teke yumurtalıklarının dibine geçirilen lastik
halkalar kullanılmaktadır. Lastik halka uygulaması, elastratör
adı verilen bir aygıt yardımıyla birkaç haftalık erkek
oğlaklarda yapılır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder